İŞÇİ SAĞLIĞI, İŞ GÜVENLİĞİ VE TÜM ÇALIŞMA YAŞAMI MEVZUATI, KAMUCULUK VE SOSYAL DEVLET İLKELERİ UYARINCA YENİDEN DÜZENLENMELİDİR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Oda Başkanı Yunus Yener, 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla “İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Tüm Çalışma Yaşamı Mevzuatı, Kamuculuk ve Sosyal Devlet İlkeleri Uyarınca Yeniden Düzenlenmelidir” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Tüm Çalışma Yaşamı Mevzuatı, Kamuculuk ve Sosyal Devlet İlkeleri Uyarınca Yeniden Düzenlenmelidir

Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) 28 Nisan tarihini 2003 yılında, meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü ilan etmiştir. Meslek ve uzmanlık alanlarımız arasında yer alan işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) üzerine on yıllardan bu yana mesleki eğitim, belgelendirme, periyodik kontrol hizmetleri ile kongre, sempozyum, panel, söyleşi, seminer, rapor vb. çalışmalar yapan Odamız, her yıl yaptığı açıklamalarla konuyu gündeme taşıyarak kamusal sorumluluğunu da yerine getirmektedir.

İSG Kanunu onbirinci yılında ama…

2012 yılında çıkarılan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun TBMM’de görüşülmesi sırasında ve yasalaşmasından sonraki bilgilendirme toplantılarında hükümet ve ilgili bakanlık yetkilileri; “yasadan sonra iş kazaları ve meslek hastalıklarında azalma olacağını” sürekli olarak tekrarladılar. Oysa resmi istatistikler gösteriyor ki, 2012 yılından bu yana iş kazası sayıları ve iş kazası sonucu ölümlerde azalma bir yana, hep artış olmuştur. Bu artışlar sermayenin azami kâr hırsı ve iktidarın sermayeyi destekleme politikalarından kaynaklanmaktadır. Aşağıdaki tablo bu durumu açıklıkla yansıtıyor. (Tablonun 2012 yılından itibaren ki parantez içindeki verileri İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne diğer tüm veriler  Sosyal Güvenlik Kurumu’na aittir. (SGK verilerinin kayıt dışı çalışanları kapsamadığını ve 2022 yılı SGK verileri henüz açıklanmadığı için tabloda yer almadığını belirtmeliyiz.)

İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi verilerinde SGK verilerinden daha fazla ölüm olduğu görülmektedir. SGK verilerine göre ölüm vakaları 2021 yılında 2000 yılına göre göre yüzde 187, İşçi  Sağlığı İş Güvenliği Meclisi verilerine göre de yüzde 294 oranında artmıştır.

İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2020-2022 yıllarındaki iş cinayetlerinin yüzde 30’u Covid-19’dan ötürüdür.

Yine İşçi  Sağlığı İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2023 yılı Mart ayı sonuna kadar AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 31 bin 9 işçi hayatını kaybetti.

İş kazaları ise SGK verileri itibarıyla, 2021 yılında 2000 yılına göre yüzde 682 oranında artmıştır. Bir milyon iş saatindeki iş kazası sıklık hızında da artışlar görülmektedir.

İş kazaları ve iş cinayetlerindeki bu artışların ana nedenleri, serbestleştirme-özelleştirme, sendikasızlaştırma, esnek-güvencesiz çalışma, kayıt dışı istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağırlığı, denetimsizlik, ceza uygulanmaması ve en son Covid-19 salgınına karşı önlemlerin yetersizliğidir.  

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle işverenin görevidir. Ancak, 6331 sayılı yasa ile getirilen sistemde bu görev işverenden çok iş güvenliği uzmanları ve hekimlerden beklenir hale gelmiştir. 6331 sayılı yasadaki diğer düzenlemeler gibi, uzman ve hekimlere ilişkin düzenlemeler yalnızca işveren çıkarlarını gözetmektedir. Her iş kazasından iş güvenliği uzmanları ve hekimler sorumlu tutulur hale gelmiştir.

İşyeri hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline yönelik eğitim hizmetleri dışarıdan satın alma yoluyla ticarileştirilmiştir. Özel öğretim kurumlarına yetki tanınmasıyla mühendislik meslek örgütlerinin fonksiyonu dışlanmıştır. İşveren yükümlülüğü olan işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması piyasalaştırılmış, Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) denilen ticari kuruluşlara bırakılmıştır. İşverenler de OSGB’lerden işin gereğinin yerine getirilmesinden çok düşük fiyatla iş yapmasını beklemiş, iş kazaları azalmak yerine artar hale gelmiştir.

Meslek hastalığı verilerinin aşırı sorunlu yapısı da sürmektedir. Örneğin 21 yılı kapsayan SGK 2000-2021 verilerinde, meslek hastalıklarından dolayı sadece 118 ölüm vardır. Oysa ILO’nun uluslararası kabulleri çerçevesinde ülkemizde çalışan sayısı göz önünde bulundurulduğunda, her yıl en az 10 bin emekçi meslek hastalıklarından ötürü hayatını kaybetmekte, ancak bunların meslek hastalığı kaynaklı olduğu tespit edilmemekte, kayıtlara geçmemektedir.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği politikaları; insanca çalışma, tam zamanlı, kadrolu, iş güvenceli, sosyal güvenlik, örgütlenme, insanca yaşanacak ücret ve emeklilik hakları başta olmak üzere temel sosyal haklardan ayrı tutulamaz. İş Kanunu, İSG Kanunu ve ilgili tüm çalışma yaşamı mevzuatı bu çerçevede, çalışanlardan yana bir şekilde sendikalar, TMMOB, TTB başta olmak üzere meslek örgütleri ile ilgili bilim çevrelerinin görüşleri ve kamuculuk-kamusal denetim ve sosyal devlet ilkeleri ekseninde düzenlenmeyi beklemektedir. Aksi durumda on milyonlarca emekçinin insanca çalışma ve yaşam haklarının gaspı sürecektir.

Odamız, düzenlediği etkinliklerde ve özellikle iki yılda bir Adana’da düzenlenen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi’nde, işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin görüşlerini kamu makamları ve kamuoyu ile paylaşmaktadır. Bunun yanında aşağıdaki ilkeleri bir kez daha hatırlatıyor ve  bu ilkeler çerçevesinde davranılmasını, gerekliliklerin yerine getirilmesini bekliyoruz.

  1. Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görevidir.
  2. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunların en temel kaynaklarındandır. İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır.
  3. İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ulusal politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim, diğer sosyal tarafların görüşleri önemsenmeden tek başına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından yerine getirilmektedir. Gelinen nokta göstermektedir ki; doğru kararlar alınmamakta, istenen uygulamalar hayata geçirilememektedir. Sendikalar, Üniversiteler, TMMOB, TTB, ÇSGB ve Sağlık Bakanlığı’nın katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız, çoğunluğunu emek örgütlerinin oluşturduğu ulusal bir enstitü oluşturulmalıdır. Enstitü; politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim görevlerini yerine getirmelidir.
  4. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının görevlerinin rehberlik olduğu gerçeğini görmekle birlikte yaptıkları tespitler, saptadıkları gereklilik ve öneriler yerine getirilmeden iş kazası ve meslek hastalıklarından sorumlu tutulmaları ve belgelerinin askıya alınması, gerçeklerle bağdaşmamaktadır. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır.
  5. İşyerleri denetlenmeli, idari ve cezai yaptırımlar artırılmalı ve uygulanmalıdır.
  6. Sendikalar, kurulu oldukları işkollarındaki işyerlerini, o işyerinde örgütlü olsun ya da olmasın diledikleri zaman denetleyebilmelidir

TMMOB Makina Mühendisleri Odası işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesinde her şey insan için yaklaşımıyla yerini almaya devam edecektir.

YUNUS YENER

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI

Yayına Giriş Tarihi

2023-04-27 06:45:00